11 EKİM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
11 EKİM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
“Dünya Kız Çocukları Günü”nün 2011 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmesiyle;
Kız çocuklarının insan haklarını güçlendirmek, kız çocuklarının yaşadığı ayrımcılık ve istismar çeşitlerine ve cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek, amacıyla belirlendi.
Toplumsal cinsiyet ayırımcılığına maruz kalan kızlarımız, kadınlarımız siyasal, yasal, sosyal ve ekonomik haklara sahip olmada, bu haklarını kullanmada eşitsizliklere uğramışlardır. Her alanda olduğu gibi aile reisliği, malları yönetme, yürütme, iş kurma gibi eylemlerde de fırsat tanınmamaktadır. Bu da Atatürk’ün dediği gibi toplumumuzun başarısızlık sebebidir.
“Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok kültürlü, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar.” (Atatürk)
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına biçilen rolün ortadan kaldırılması için toplumun tüm bireylerinin eğitilmesi gerekir. Sağlık, siyaset ve kamu yaşamına katılmada kadınların da toplumun eşit bireyi olduğu unutulmamalı, ayrıcalıklı davranılmamalı. Aile ve toplum da hak ve sorumluluklarda eşitlik sağlanmalı, aile içinde kararlar birlikte alınmalı. Ailede ki kız ve erkek çocuklarının aynı davranış içinde yetiştirilmeli. Kızımız, kardeşimiz eşimiz, oğlumuzun ve kızımızın anası olan kadınlarımızın şiddete uğraması engellenmeli.
Kadınların namusu toplumun ve ailenin namusu olarak görülmektedir. Bu nedenle kız çocuklarının eğitime ve çalışmaya katılmaları, faaliyetlerde bulunmaları engellenir, engellenmediğinde de çok sıkı bir denetim altında tutulurlar. Töre ve namus gibi gerekçelerle okuyamayan kız çocukları çok küçük yaşlarda evlendirilmekte, bağımsız ve eşit bir yurttaş olarak toplumsal yaşama katılamamakta, şiddete uğrama ihtimalleri artmaktadır.
Toplumumuzda da,”Kadının yeri evidir” anlayışına sığınmışlık vardır. Ev kadınlarının geçinmek için eşine bağımlı olması onu geri plana itmektedir. Çalışmak kadının dünyaya bakışını değiştirir. Ailesinin geçiminde eşinin destekçisi olur. Kendine olan güveni artar. Günümüz koşullarında fırsat yakalayan kadınlarımız başarısını her alanda kanıtlamıştır.
Toplumsal ve ekonomik gelişme için kız çocukları bilim ve teknolojide güçlenmelidir. Kız çocuklarının okuması, eğitilmesi toplumsal gelişmenin en önemli adımlarındandır.
“Kızlarını okutmayan bir millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir.” (Tevfik Fikret)
“Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur.(Mustafa Kemal Atatürk)
“Dünya Kız Çocukları Günü”nde; günün amacına uygun olarak kız çocuklarının istismara uğramadığı, evlendirilmediği, eğitimli, güçlü, özgüvenli eşit yurttaş olduğu bir dünya ümidiyle “Dünya Kız Çocukları Günü” kutlu olsun.
[email protected]
www.songuldundar.com
Yazarın Kitapları
Dost okurlarım, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum…
Yolculuğunuza yoldaş, yalnızlığınıza ses, daraldığınızda nefes, yüzünüze gülücük olacağına inandığım ve Terekeme şivesinde GÜLME anlamına gelen, HİNGİLLEME adlı kitabımı yüreğinize emanet ediyorum. O sizi gülümsetecek, siz de onu çok seveceksiniz.
Gazeteci köşe yazarı olarak, çok sayıda ve çeşitli konularda yıllardır makale yazmaktayım. Zaman zaman serbest şiir de yazıyorum. Ama benim asıl ilgi alanım; didaktik, kültürel ve yaşanmış olaylarla ilgili, roman ve öykü yazarlığıdır. Hal böyle olunca; bilimsel ve kültürel araştırmalar yapmak; aha bu yüreğimde adeta tutku halini almıştır. Bu nedenle; bol miktarda araştırma dokümanı bilgi dağarcığımda birikmiştir. Bu cümleden olmak üzere; her türlü yaşanmış öykü, fıkra, öykülü türküler ve yaşanmış hayat hikâyeleri ile arşivim dolu doludur. Doğduğum, büyüdüğüm ve ait olduğum etnik kültür birikimim de cabası. Üstüne üstlük; eşim, halk ozanı Âşık Selahattin Dündar’ın halk kültürü danışmanım oluşu da ballı börek!
Ben, Kars ili Terekeme kültürüne mensubum. Hal böyle olunca, zaten var olan Terekeme kültür birikimim üzerine araştırmalarımı da koyduğumda, şu an elinizde bulunan, “Terekeme/ Fıkra ve Gülmeceleri” kitabı vücut bulmuş oldu.
Çok zengin bir kültür olan Terekeme Kültürü; ozanlarıyla, âşıklarıyla, şairleriyle, ifacılarıyla, icracılarıyla, yazarlarıyla, ilim ve bilim adamlarıyla kitaplara sığmayacak kadar engin, ciltlere sığmayacak kadar zengin bir deryadır. Elinizdeki HİNGİLLEME/GÜLME isimli kitap, o deryada sadece bir damladır.
Terekemeler hakkında soy ve boy bilgisini, kitabın en sonunda özet olarak bulacaksınız. Bu size sadece elinizdeki kitabı okurken yardımcı olmayı amaçlamaktadır. TEREKEMELER konusunda daha geniş bilgi edinmek isteyen okurlarımız; Selahattin Dündar’ın, TEREKEMELER adlı soy ve boy araştırmaları kitabından yararlanabilirler.
HİNGİLLEME isimli elinizdeki kitabınızın anlatım diline yardımcı olmak üzere, kitabın sonunda Terekeme şivesinde harflerin okunuşu ve kelime anlamları mevcuttur. Terekeme şivesini bilmeyen veya az bilen okurlarıma, öncelikle bu bölümü okumalarını tavsiye ederim.
HİNGİLLEME’nin gülümseyen yüzü ile sizleri baş başa bırakıyorum.
İyi okumalar… Saygılarımla…