Kanser hastalarına ‘Covid-19’ uyarısı: “Geç kalmayın”
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, Türkiye’deki yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşılarının kanser hastalarına da güvenle uygulandığını belirterek, hastaların hekimleriyle görüşerek zaman kaybetmeden aşılarını olmaları çağrısında bulundu.
Dinçer, Antalya’nın Serik ilçesinde bir otelde TTOD tarafından düzenlenen 8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi öncesi yaptığı toplantıda, kanserin ülkede ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte birinin başlıca 5 davranışsal ve beslenmeyle ilgili risk faktörlerinden kaynaklandığını vurgulayan Dinçer, “Tütün kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi (fazla kilolu ya da şişman olma), meyve ve sebzeyi az tüketme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol kullanımı. Tütün kullanımı kanser için en önemli risk faktörüdür ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 22’sinden sorumludur” diye konuştu.
Dinçer, erkeklerde en sık akciğer, prostat ve kolon kanseri, kadınlarda ise en sık meme, tiroit ve kolon kanseri görüldüğünü aktardı.
Onkoloji tedavisinde her gün kullanıma yeni ilaçlar sunulduğunu, bunun dünyada sağlık sistemine ciddi mali yük getirdiğini aktaran Dinçer, bu sürecin devamlılığının sağlanması anlamında yerli ilaç üretiminin ve Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesinin büyük önem arz ettiğini dile getirdi.
KANSER HASTALARI İÇİN DE COVİD-19 AŞISI ÖNEMLİ
Dinçer, Covid-19’un aşılamanın etkin yapılması ve klasik kurallara dikkat edilmesiyle tamamen sonlanabileceğinin altını çizdi.
Kanser hastalarının da aşılanmasının son derece önemli olduğunu belirten Dinçer, “Ülkemizde mevcut Covid-19 aşılarının hiçbiri canlı aşı olmayıp, tamamı kanser hastalarında güvenle kullanılabilmektedir. Tedavisi bitmiş takip hastalarında olduğu gibi, tedavi almakta olan tüm hastaların takip eden hekimleriyle görüşerek zaman kaybetmeden aşılarını yaptırması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal da kongrede kanserle mücadelede hem sağ kalım hem de yaşam kalitesi odaklı çalışmalarla dünyada ve ülkede onkoloji konusunda yaşanan gelişmeleri ele alacaklarını söyledi.
Hedefe yönelik tedavilerde de değişimler yaşandığını ifade eden Turhal, uygun moleküler genetik bozukluk varsa hap şeklinde verilen bir ilaçla hiç kemoterapiye gerek kalmadan mikroskopik düzeydeki kanserin yok edilebildiğini kaydetti.
AKCİĞER KANSERİNDE GEN TEDAVİSİ
Derneğin genel sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez de akciğer kanserinin hem Türkiye’de hem dünyada, kansere bağlı yaşam kayıplarının ilk sebebi olduğunu dile getirdi.
Akciğer kanserinden korunmak için alınabilecek en önemli önlemin tütün ve ürünlerinden uzak durmak olduğuna dikkati çeken Sönmez, “Bu yüzden özellikle genç yaşlarda sigara içmeye başlayanlar, uzun süre sigara kullananlar, günlük sigara tüketimi yüksek olan kişilerin erken tanı için düzenli doktor kontrolünde olmaları önerilmektedir” dedi.
Öksürük, öksürükle kan gelmesi, hırıltılı solunum, göğüs ve kemik ağrıları, akciğer enfeksiyonları, sebepsiz kilo kaybı, solunum sıkıntısı, ses kısıklığı veya ses değişikliği, yutkunma güçlüğünün akciğer kanseri belirtisi olduğunu aktaran Sönmez, 30 yıl günde bir paket sigara içen ve 55 yaşını dolduran herkesin düşük doz akciğer tomografisiyle erken tanı amacıyla taranması gerektiğini vurguladı.
Akciğer kanseri tedavisinde yeni gelişmeler yaşandığına değinen Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tümörün genetik haritasının çıkarılması ile o kişideki kansere neden olan genetik değişiklik bulunabilmekte ve o geni etkisiz hale getiren en uygun tedavi verilmektedir. Bu ilaçlar halk arasında akıllı ilaçlar veya sihirli mermiler olarak biliniyor. Eskiden vücuda yayılmış ileri evre akciğer kanseri hastaları bir yılın altında yaşarken akıllı ilaçlar kullanabildiğimiz hastalar uzun yıllar aktif yaşamlarını sürdürebiliyor.”