Bağ Köşkü etnografya müzesine dönüştürülüyor
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan ve 27 yıl önce Dicle Üniversitesi (DÜ) yerleşkesine taşınan, Bağ Köşkü etnografya müzesine dönüştürülüyor.
DÜ tarafından hazırlanan “Etnografya Müzesi Projesi” kapsamında üniversite yerleşkesinde bulunan ve 1995 yılından bu yana misafirhane olarak hizmet veren köşkün müzeye dönüştürülmesi için restorasyon, konservasyon, teşhir ve tanzim çalışmalarına başlandı.
Diyarbakır’ın tarihi ve kültürünün tematik olarak sergilendiği salonlardan oluşacak müzede çalışmaların 6 ayda tamamlanması hedefleniyor.
Müzede, aynı zamanda Diyarbakırlı olan, DÜ Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Sergül İnalöz Demir tarafından bağışlanan eserler sergilenecek.
Diyarbakır yeni bir müzeye kavuşuyor
DÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Dalkılıç, 1993 yılında üniversite kampüsüne taşınan Bağ Köşkü’nün Diyarbakırlıların hizmetine sunulabilmesi için etnografya müzesine dönüştürülmesine karar verdiklerini söyledi.
Dalkılıç, 25 yıldır DÜ misafirhanesi olarak kullanılan yapının mimari önemine değinerek, “Bağ Köşkü Diyarbakır mimarisi açısından özel bir anlam ifade ediyor. Çünkü Diyarbakır’da 3 konut tipini görüyoruz. Diyarbakır Sur ilçesinde yer alan avlulu evler, Bağlar ilçesinde bulunan bağ köşkleri ve Dicle Nehrinin çevresinde yer alan Gazi ve Erdebil köşkleri gibi büyük yapılar” dedi.
Bu tarz yapıların genelde iki katlı, malzemesi bazalt olan, dikdörtgen planlı, 2 ile 4 odalı yapılar olduğunu ifade eden Dalkılıç, bunların az sayıda kalması nedeniyle son derece değerli olduğunu belirtti.
“OSMANLI VE ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ ESERLERİ SERGİLEYECEĞİZ”
DÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aytaç Coşkun, kampüste yer alan Bağ Köşkü’nde teşhir, tanzim çalışmasını yürüttüklerini söyledi.
Köşkteki 5 salonun kullanılacağını, bu salonlarda küçük eserlerin de sergileneceğini ifade eden Coşkun, “Daha önce bilinmeyen Diyarbakırlıların geleneksel, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi yaşantısını tematik olarak burada anlatacağız. Hem öğrenciler, yerli ve yabancı misafirler müzeyi ziyaret edebilecek hem de arkeoloji, sanat tarihi, tarih bölümü öğrencileri ve öğretim üyeleri eserler üzerinde çalışma yürütebilecek. Aynı zamanda onlara burada bir çalışma sahası da oluşturuyoruz.” diye konuştu.
Coşkun, sadece üniversite öğrencilerinin değil, Diyarbakır’daki ilk ve orta öğretim öğrencileri ve Diyarbakır halkının da müzeyi ziyaret edebileceğine işaret ederek, buranın yerli ve yabancı turistler için de gezilmesi gereken müzelerden olacağını aktardı.