Cumhurbaşkanı Erdoğan – Macron görüşmesinin perde arkası! Talep Macron’dan geldi
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugün yayınlanan, “Görüşme talebi Macron’dan geldi” başlıklı yazısında, üçlü zirve ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasındaki görüşmeye ilişkin detaylara yer verdi. Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şöyle:
Virüs nedeniyle AB zirvesi 1 Ekim’e ertelendi ama Rum kesiminin Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması yönündeki çabaları zirve öncesinde tansiyonu yükseltmişti.
Rum kesimini Fransa ve Yunanistan’la birlikte okumak gerekiyor. Bakmayın Türkiye’nin yalnız kaldığı yönündeki yorumlara… Demirel’in dediği gibi, “Türkiye büyük bir ülkenin adı demek.” Zirve öncesinde bir dizi diplomatik girişim başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya Başbakanı Merkel ve AB Konseyi Başkanı Michel ile yaptığı üçlü zirve önemli bir adımdı. Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan Merkel, diyaloğa geçilmesini savunuyor.
Üçlü zirvenin iki ayağı vardı:
1- Türkiye-Yunanistan gerilimi.
2- Doğu Akdeniz’de gerginliğin giderilmesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan ile diyaloğa hazır olduğumuz mesajını verdi. Merkel ve Michel’in duymak istediği de buydu. Hatta Erdoğan, iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayabileceğini ifade etti. Eğer Merkel’in çabalarıyla Oruç Reis Antalya’ya çekilip Mevlüt Çavuşoğlu ile Borrell 6 Ağustos’ta Malta’da görüştüğü sırada Yunanistan Mısır’la anlaşma yapmasa, 7 Ağustos’ta istikşafi görüşmelerin başlayacağı ilan edilecekti.
MERKEL’İN TEKLİFİNE ERDOĞAN’IN YANITI
Çabaları sonucunda Oruç Reis’in limana çekilmesini sağlayan Merkel’in, Yunanistan’ın Mısır’la anlaşma yapması üzerine “Şok oldum” dediği ifade ediliyor. Oysa Merkel, o gün iki ülke arasında istikşafi görüşmelerin başlayacağının ilan edilmesini bekliyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Miçotakis’le telefonla görüşür müsünüz?” diye teklifte bulunmuştu. Erdoğan da “Önkoşulsuz olursa niye olmasın, ben konuşurum” diyerek diyalog kapısını aralamıştı. O gün gerçekleşmeyen Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin yapılması, iki liderin videokonferans yoluyla görüşmesi bekleniyor.
Doğu Akdeniz’deki gerilim konusunda ise Erdoğan, üçlü zirvede yaptığı öneriyi BM Genel Kurulu’na seslenişi sırasında dile getirdi. Doğu Akdeniz’le ilgili bir konferansın düzenlenmesini önerdi.
MACRON’UN TALEBİ DÜN SABAH İLETİLDİ
Dünün sürprizi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un görüşmesiydi. Görüşme talebi Macron’dan gelmiş. Fransa Cumhurbaşkanı’nın görüşme isteği üçlü zirveden önce dün sabah Türkiye’ye iletilmiş.
Türkiye aleyhinde yapılacak tüm girişimleri gerçekleştiren Macron’un, AB zirvesi öncesinde Erdoğan’la görüşmek istemesi önemliydi. Sağa sola kulak kabarttım, iki noktaya işaret ettiler.
1- Merkel’in Türkiye’ye yaptırımlar konusundaki kararlı tutumu Macron’u geriletti.
2- Yalnız kaldı. Türkiye karşıtı tutumunda Yunanistan ve Rum kesimi dışında AB içinden güçlü bir destek bulamayan Macron, giderek yalnız kaldığını gördü. Macron, yalnızlığı ilk olarak MED7 olarak adlandırılan toplantıda yaşadı. Yunanistan ve Rum kesimi ile baş başa kalırken İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta’dan destek bulamadı.
Macron’un, AB zirvesinde Merkel’le bilek güreşine tutuşup yenilmek yerine Erdoğan’la görüşme talebinde bulunduğu ortaya çıktı.
BİR BAKANIN GÖZÜNDEN
Daha önce gerçekleşen Erdoğan-Macron görüşmesinde yer alan bir bakan anlatmıştı. “Cumhurbaşkanımız Macron’a öyle şeyler söylüyor ki… ‘Macron senin yaşın genç bilmezsin ama Afrika’daki sömürgeci geçmişinizi unutma. Cezayir’de, Ruanda’da yaptığınız katliamları öğren, öyle konuş’ diyor” demişti. Erdoğan da “Macron’a siyasette daha yenisin, tarihini öğren” dediğini açıklamıştı.
YAPTIRIM BEKLENİYOR MU?
Rum kesimi yaptırım talebinden vazgeçmediği sürece Türkiye’ye yaptırım konusu masada duruyor. Zirve ertelendi. 1 Ekim’de uluslararası konjonktür nasıl olur, şimdiden kestirmek mümkün değil. Ama dünden itibaren güçlenen sinyaller, AB zirvesinden bir yaptırım kararının çıkmayacağı yönündeydi. “Yunanistan yeni bir kriz çıkarmazsa” şerhini düşmek kaydıyla.