Songül Dündar

KARS ÇAYI BOYUNCA TOPLUM KÜLTÜRÜ

Kars Çayı; Kars’ın simgelerindendir.
Kars Çayı; Kars’a hayat verendir.
Kars Çayı; türküdür, şiirdir.
Kars Çayı; toplum kültürüdür.
Kars Çayı başlı başına bir öyküdür.

Kars Çayı; Sarıkamış Dağları’ndan doğar. Subaşı şeklinde başlayan macerası, Sarıkamış Dağları’ndan inen dereler sayesinde canlanır ve etli butlu bir görünüm kazanır. Selim Ovası’ndan geçerken, onu besleyen dereler sayesinde Kars Çayı halini alır. Kırmızı Köprü ve Şahin Deresi’ne geldiğinde, artık heybetini kazanmıştır. Akbaba (Ardos) çayırından geçip, Dikme Köyü ve Kümbetli Köyü ovalarına ulaştığında, iyice beslenmiş ve seyrine doyulmayan bir hal almıştır. Kars’ın içine ulaştığında, sevgilisine kavuşmuş bir âşık gibi, dingin bir hal alır. Kars Kalesi’nin önünden geçerken, “Beni Kars’tan niçin ayırıyorsunuz?” der gibi, hırçın bir şekilde çağlayarak akmaya başlar ve hıçkırarak ayrılır Kars Kalesi’nden. Bu macera, yüz kilometrelik bir yolculuktan sonra Arpaçay’ına karışarak son bulur.

Evet, Kars Çayı bu toplumun yaşam kültürüdür. Hayvanlarımızı onunla suvarmışız. Mal beslemişiz, koyun beslemişiz. Kars’ın simgesi olan kaz beslemişiz onun sayesinde. Değirmenlerimizin çarkını onun sayesinde döndürmüşüz. Arpa, buğday öğütmüşüz un yapmışız. Bir bakıma ekmeğimizin finalini ona borçluyuz. Çoğumuz balıkları ilk kez onun sularında görmüşüz ve onun sayesinde tanımışız. Oltayla balık tutmuşuz zevkle. Belki, kimimiz ekmeğimizi balıktan temin etmişiz. Hemen hemen çoğumuz yüzmeyi Kars Çayı’nda öğrenmişiz. Kışın buz üstünde kaydırak oynamış, kayak yapmışız. Kenarından kum taşımış, evler kurmuşuz. Yaz bahar aylarında, yanı başında oturup türküler söylemişiz sevdalılarımıza. Halk Ozanları tellerine dokunup nağme yapmış Kars Çayı’nın şırıltılarını. Şairler, şiirler yazmışlar dize dize… Tıpkı 1999 yılındaki Gebze depreminde, genç yaşta yitirdiğimiz şair Kenan ELYILDIRIM’ın dizelerinde olduğu gibi…

KARS ÇAYI

Selim Ovası’nda birleşir kolun
Şahin deresinde eğridir yolun
İlanlı yaylası barajdır gölün
Benzer gül cemalin aya Kars Çayı

Dikme Ovası’nda serin akarsın
Ardos’un dağına teğet bakarsın
Kamasor köyü’nde kumun satarsın
Olmasın çakılın kaya Kars Çayı

Kars’ın Kalesi’nden seyrine baksam
Arasam yolunu izini bulsam
İnsem de yanına halaylar kursam
Gel seninle gidek toya Kars Çayı

KENAN der tertemiz berraktır suyun
İyidir güzeldir ne hoştur suyun
Kars benim ilimdir Dikme’dir köyüm
Al beni de götür köye Kars Çayı

İşte böyle… Kars Çayı, aktığı yüz kilometrelik yatağı boyunca, başlı başına bir toplum kültürüdür. Geçmişten, geleceğe uzanan…

[email protected]

www.songuldundar.com

Yazarın Kitapları

Cezo GardaşŞöför AğaSavaşların KadınıDamladan DeryayaHingilleme
Zalımların mazlumlara zulmünü Cezo Gardaş romanında görürsün Güçlülerin zayıflara hükmünü Cezo Gardaş romanında görürsün Barış kalkanını savaş okunu Cezo Gardaş romanında görürsün Uygarlıklar barbarlığın kodunu Cezo Gardaş romanında görürsün İlmin cehalete hükmedişini Cezo Gardaş romanında görürsün İyiyle kötünün çelişkisini Cezo Gardaş romanında görürsün Uygarlıkla medeniyet farkını Cezo Gardaş romanında görürsün Garibanı ezenlerin çarkını Cezo Gardaş romanında görürsün Emekçiyi sömürenin fendini Cezo Gardaş romanında görürsün Seven ile sevmeyenin kalbini Cezo Gardaş romanında görürsün Bütün insanlığı sizi ve bizi Cezo Gardaş romanında görürsün Tezi antitezi ve de sentezi Cezo Gardaş romanında görürsün
Bu kitapta; Güneş parlaklığı gibi, İçinizi ısıtan satırlar bulacaksınız. Bu kitapta; Yavrusunu saran bir ana kucağı gibi, Halkın sıcaklığını bulacaksınız. Bu kitapta; Emekçi elinin tarlada ayrık otu ayıkladığı gibi, Özeleştiriyi bulacaksınız. Bu kitapta; Şehidin toprağıyla bütünleştiği gibi, Vatan bütünlüğünü bulacaksınız. Bu kitapta; ?Can sağ iken yurt vermeyiz? diyen âşık Şenlik gibi, Yurt ve bayrak sevgisini bulacaksınız Bu kitapta; Halk uğruna ipe giden Pir Sultan gibi, Toplum aşkını bulacaksınız. Bu kitapta; En-el Hak diyen Mansur gibi, Tasavvuf gerçeğini bulacaksınız. Bu kitapta; Yunus Emre?nin ılık nefesi gibi, İnsan sevgisini bulacaksınız. Bu kitapta; ?Eline, beline, diline sahip ol? diyen Bektaşi Veli gibi, Halkın ahlak değerlerini bulacaksınız. Bu kitapta; ?Kim olursan ol gel? diyen Mevlana gibi, Hoşgörü dünyasını bulacaksınız. Bu kitapta; Bir genç kızın işlediği, nakış nakış kilim gibi, Halk kültürünü bulacaksınız. Bu kitapta; Halk kültürü deryasında, dalgalarla boğuşan bir gemi gibi, Hayatın gerçeğini ve ŞOFÖR AGA?yı bulacaksınız
Bu Romanda; Kadının Atatürk Türkiye?sindeki çehresini bulacaksınız. Kadının özgür kişiliğini bulacaksınız. Kadının iş hayatındaki beyin gücünü ve alın terini bulacaksınız. Kadının evindeki emekçi ellerini bulacaksınız. Kadının yaşam mücadelesini bulacaksınız. Kadının bilgi ve becerisini bulacaksınız. Kadının toplumdaki tarihsel önemini bulacaksınız. Kadının köyden, şehri kucaklayan kollarını bulacaksınız. Kadının ana sevgisini bulacaksınız. Kadınının dinmeyen gözyaşlarını bulacaksınız. Kadının toplumdaki aydınlık yüzünü bulacaksınız. Kadının haksızlığa baş kaldırışını bulacaksınız. Kadının savaşlara karşı duruşunu bulacaksınız. Savaşların Kadını?nı bulacaksınız.
“DAMLADAN DERYAYA” kitabı; Songül Dündar’ın çıkarmış olduğu dördüncü kitap olup, dört kitabı çağrıştırıyor. Dündar büyük Ozan Pir Sultan Abdal’ın “Elim tutmaz güllerini dermeye/ Dilim varmaz hasta halin sormaya / Dört Kitab’ın cevabını vermeye / Sazım düzen tutmaz tel bozuk bozuk“ dörtlüğünü de kitabından ilham kaynağı olarak kullanmış. Dündar’ın son kitabı, halk Kültürü ve doğaçlama şiir alanında araştırma ve inceleme kitabı olup, tamamı halk ozanları ve aşıkları içeriyor. “Damladan deryaya” aynı zamanda Songül Dündar’ın “Şoför Aga” adlı öykü kitabı, “Savaşların Kadını” adlı romanı ve “Cezo Gardaş” adlı romanında olduğu gibi, tamamen sosyal içerikli olup, Pir Sultan Abdal’ı çağrıştırmakta… “Damladan deryaya” Songül Dündar’ın büyük emekleriyle; bir tarafına rakip Ozan ve Âşıkları koyduğu, diğer tarafına ise Aşık Dündar’ı koyduğu bir doğaçlama şiir fırtınasıdır. Yani bu doğaçlama şiir fırtınasında, doğaçlamanın bir tarafında kesinlikle Aşık Dündar bulunmaktadır. “Âşık Dündar ise şöyle demiştir: Kerem’in aşkıyla gönlüm tutuştu / Yunus ile hak yolunda buluştu / Aldım PİR SULTAN’ın toplum aşkını / ŞENLİK meclisinden DÜNDAR oluştu.” Görüldüğü üzre terazinin bir tarafında yine Pir Sultan bulunmaktadır İşte böyle… Araştırmacı, Roman ve Öykü yazarı Songül Dündar, durmamış, dinlenmemiş; kapı kapı dolaşmış, ilmik ilmik dokumuş, zerre zerre biriktirmiş ve DAMLADAN, koca bir DERYA oluşturmuş. Oluşan bu kitabın adına da “DAMLADAN DERYAYA” adını vermiş.
TEREKEME FIKRA VE GÜLMECELERİNDEN BİR DEMET…
Dost okurlarım, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum…
Yolculuğunuza yoldaş, yalnızlığınıza ses, daraldığınızda nefes, yüzünüze gülücük olacağına inandığım ve Terekeme şivesinde GÜLME anlamına gelen, HİNGİLLEME adlı kitabımı yüreğinize emanet ediyorum. O sizi gülümsetecek, siz de onu çok seveceksiniz.
Gazeteci köşe yazarı olarak, çok sayıda ve çeşitli konularda yıllardır makale yazmaktayım. Zaman zaman serbest şiir de yazıyorum. Ama benim asıl ilgi alanım; didaktik, kültürel ve yaşanmış olaylarla ilgili, roman ve öykü yazarlığıdır. Hal böyle olunca; bilimsel ve kültürel araştırmalar yapmak; aha bu yüreğimde adeta tutku halini almıştır. Bu nedenle; bol miktarda araştırma dokümanı bilgi dağarcığımda birikmiştir. Bu cümleden olmak üzere; her türlü yaşanmış öykü, fıkra, öykülü türküler ve yaşanmış hayat hikâyeleri ile arşivim dolu doludur. Doğduğum, büyüdüğüm ve ait olduğum etnik kültür birikimim de cabası. Üstüne üstlük; eşim, halk ozanı Âşık Selahattin Dündar’ın halk kültürü danışmanım oluşu da ballı börek!
Ben, Kars ili Terekeme kültürüne mensubum. Hal böyle olunca, zaten var olan Terekeme kültür birikimim üzerine araştırmalarımı da koyduğumda, şu an elinizde bulunan, “Terekeme/ Fıkra ve Gülmeceleri” kitabı vücut bulmuş oldu.
Çok zengin bir kültür olan Terekeme Kültürü; ozanlarıyla, âşıklarıyla, şairleriyle, ifacılarıyla, icracılarıyla, yazarlarıyla, ilim ve bilim adamlarıyla kitaplara sığmayacak kadar engin, ciltlere sığmayacak kadar zengin bir deryadır. Elinizdeki HİNGİLLEME/GÜLME isimli kitap, o deryada sadece bir damladır.
Terekemeler hakkında soy ve boy bilgisini, kitabın en sonunda özet olarak bulacaksınız. Bu size sadece elinizdeki kitabı okurken yardımcı olmayı amaçlamaktadır. TEREKEMELER konusunda daha geniş bilgi edinmek isteyen okurlarımız; Selahattin Dündar’ın, TEREKEMELER adlı soy ve boy araştırmaları kitabından yararlanabilirler.
HİNGİLLEME isimli elinizdeki kitabınızın anlatım diline yardımcı olmak üzere, kitabın sonunda Terekeme şivesinde harflerin okunuşu ve kelime anlamları mevcuttur. Terekeme şivesini bilmeyen veya az bilen okurlarıma, öncelikle bu bölümü okumalarını tavsiye ederim.
HİNGİLLEME’nin gülümseyen yüzü ile sizleri baş başa bırakıyorum.
İyi okumalar… Saygılarımla…

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu