Son dakika… Bakan Dönmez’den flaş altın üretimi açıklaması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulunup, soruları yanıtladı. Bakan Dönmez, Eskişehir Kırka Tesisleri’nin dünyanın en büyük bor madeni üretilen tesisi olduğunu, dünyadaki bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 72’sinin Türkiye’de olduğunu belirtti. Dönmez, “Yaklaşık 2-3 yıldır borun içinde sıvı atıkların içindeki diğer minerallere, maddelere odaklanmıştık. Bunlardan en önemlisi, en değerlisi de lityum olarak karşımıza çıktı. Özellikle elektrikli otomobillerle birlikte lityuma dayalı bataryalar ve piller yine çok daha fazla önem kazanmış olacak. Dünyada da maalesef bu element nadir elementlerden birisi. Dünya ihtiyacının büyük bir kısmını Güney Amerika’daki ülkeler karşılıyor; Şili, Peru, Bolivya gibi ülkeler. Bizim de yaklaşık 1200 ton civarında bir ithalatımız var. Temel amacımız, Türkiye’nin lityum ihtiyacının tamamını bu tesisimiz ve diğer bor madeni tesislerden karşılayabilmek” dedi.
KARADENİZ’DE DOĞAL GAZ KEŞFİ
Bakan Dönmez, ‘Fatih’ sondaj gemisinin Karadeniz’deki ikinci sondaj çalışmasını bitirdiğini söyleyerek, “Tuna-1 kuyusunun keşfini açıklamıştık. Akabinde de Türkali-1 ismini verdiğimiz kuyuda da sondaja başlamıştık, oradaki sondaj çalışması da bitti. Kuyuda hedeflediğimiz derinliğe ulaştık. Oradaki yapılardaki testler devam ediyor. Bugüne kadarki yapılan test ve analiz çalışmaları Tuna-1 kuyusundaki verilerin hemen hemen benzer şekilde Türkali-1 kuyusunda da tekrarlandığı, başka bir ifadeyle teyit edildiği şeklinde. İnşallah orada 1-2 haftalık bir test sürecimiz var, sonrasında zaten biz kuyu açma işlemlerine devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız 2023’te bu gazı sisteme dahil edelim diye bir talimatı oldu, biz de o yönde planlamalarımızı yaptık ve çalışmalar da devam ediyor. Çünkü sadece kuyu açmakla bitmiyor, yani kuyunun tamamlanması, orada su altı yapılarının, vana, kontrol sistemleri yapılması, siparişlerin verilmesi, sonra da su altında, yani deniz altında boru hattının planlanması ve yapımı gibi birçok süreç var. Kıyıda yapacağımız tesisler var, terminaller var” diye konuştu.
‘KARADENİZ GAZI 2028’DE MAKSİMUM ÜRETİME GEÇECEK
Geçen hafta Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde planlama çalışması yaptıklarını söyleyen Bakan Dönmez, “Filyos zaten bir endüstri bölgesi ilan edilmişti, orada da büyük bir limanımız biliyorsunuz inşaatı tamamlanmak üzere. Gazı oraya getirmeyi planlıyoruz, dolayısıyla kıyı terminallerini de orada yapacağız. Bunların hepsini eş zamanlı olarak Türkiye Petrolleri yürütüyor. 2023 yılında inşallah ilk gazı alacağız. İlk gazı aldıktan sonra da yeni kuyuların da bir taraftan tabii inşaatı devam edecek. Maksimum üretim seviyesine 2028 yılında ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye kullandığı gazın tamamına yakınını, yani yüzde 99’luk kısmını ithal ediyor. Rusya başta olmak üzere, Azerbaycan, İran, sıvı doğal gaz alıyoruz Cezayir’den, Katar’dan, Nijerya’dan ve değişik kaynaklardan. Türkiye kendi gazını ürettiğinde maliyetlerimizi olumlu etkileyecek, o da aynı oranda vatandaşa yansıyacak. Tüketimden ciddi miktarda pay almasına paralel olarak da gaz maliyetlerimiz düşecek, bunlar da doğal olarak vatandaşımıza olumlu yansıyacak” dedi.
‘BU SENE 40 TONU GEÇECEĞİZ’
Bakan Dönmez, son 10 yılda yaklaşık 200 ton civarında altın ithalatı yaptıklarına dikkat çekerek, geçen yıl 38 tonla rekor kırdıklarını anımsattı. Bu sene salgına rağmen 40 tonu geçtiklerini belirten Dönmez, şunları kaydetti:
“Gübretaş’ın sahip olduğu bir ruhsat sahası var Söğüt’te. Memleketimizde böyle bir keşif var, bundan tabii son derece mutluyuz ve sevinçliyiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız da biliyorsunuz ‘2 yıl içinde burada bu sahayı altın üretimine hazır hale getireceğiz’ dedi. MTA’nın bulduğu yaklaşık 8-10 tane daha altın sahamız var, bunların büyük bir kısmı da Varlık Fonu’na devredildi, inşallah milli ekonomiye kazandırılsın diye. Aslında altın sektörüne baktığımızda potansiyelimiz oldukça yüksek, fakat bugün ulaşmış olduğumuz üretim seviyesi potansiyelimizin oldukça altında. Ve biz bu sene muhtemelen altında 20 milyar doları aşan bir ithalat yapacağız. Neredeyse petrol ithalatı kadar bir altın ithalatı var. Ama bunun bir 5-6 milyar dolarını işleyip tekrar kuyum sektörü ihraç yapıyoruz, yani külçe altını getiriyoruz, ama işleyip ihraç ediyoruz, bir yerde değer katabiliyoruz altına. Özellikle kriz dönemlerinde insanoğlunun belki kodlarından geliyor, en güvenilir liman olarak altını görüyor. Çünkü paranın değerleri bir anda inebiliyor-çıkabiliyor. Bir de biz Anadolu insanı düğün dernek, birbiriyle hediyeleşme baktığınızda veya ufak tasarruf aracı olarak da altını görürsünüz. O açıdan altına talep maalesef azalmayacak. Önümüzdeki 5 yıl içinde inşallah Türkiye’de altın üretimini 100 tonun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz, bu sene 40 tonu geçeceğiz. Böyle de bir potansiyelimiz de var.”