NSU kurbanları için adalet çağrıları sürüyor
Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk, 10 kişinin öldürülmesinin arkasında aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün olduğunun ortaya çıkmasının 10. yıldönümünde cinayetlerin tam olarak aydınlatılamaması eleştiri konusu olmaya devam ediyor. İki bombalı saldırı ve 15 banka soygunu düzenleyen NSU üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım’da bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü. Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu. Zschaepe, bu cinayet ve saldırılar için 2018 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
‘GENİŞ TERÖR AĞI’
Almanya’da aşırı sağla mücadele kapsamında NSU terör örgütünün ortaya çıkmasının ardından kurulan “NSU Watch” adlı sivil oluşumdan Caro Keller, NSU’nun sadece üç kişiden oluşan bir hücre olmadığını, daha geniş bir terör ağının cinayetlerin arkasında olduğuna işaret etmişti. Keller, “Yargılama süresince bu ağın ortaya çıkartılması çabalarının önü kesildi, devletin bu cinayetlerdeki sorumluluğunun üzerine odaklanılmadı. Pek çok soru yanıtsız kaldı. Dava sona ermiş olsa da bu sorulara yanıt verilmek zorunda” ifadelerini kullanmıştı. Alman basınında yer alan kimi yorumda ırkçı yapılanmaların, NSU’nun güvenlik güçlerinin içine sızdığı belirtilmişti.
Öte yandan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Almanya’da ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet arayışını desteklediğini belirtti. Gül, “NSU terör örgütü eylemleri, tüm yönleriyle ve ciddiyetle aydınlatılmalıdır” açıklaması yaptı. Almanya Türk Toplumu Eş Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu da siyasetçilerin, NSU cinayetlerini ve örgütün karanlık yüzünü tümüyle aydınlatma sözü vermelerine rağmen bunun gerçekleşmediğini kaydetti.