‘Korku filmini yaşadık’
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki çalışmalar devam ederken en çok hasar gören ilçelerden biri de Sığacık oldu. Dün sabah saatlerinden itibaren ilçede denizin taşmasından dolayı zarar gören iş yerlerinde hasar tespiti ve temizlik çalışmaları yapıldı. Vatandaşlar bazı araçların sulara kapılıp denize düştüğünü belirtirken, limandaki birçok tekne ise halatlarını kopararak açıldıkları denizde yan yattı. Vatandaşlar yaşadıkları korku dolu anları Milliyet’e anlattı.
Deniz sularından tepelere kaçarak kurtulduklarını söyleyen kafe sahibi Aysel Çakmak, “Deprem çok şiddetli oldu. Depremden sonra kendimizi dışarı attık. Dışarıda beklerken bir anda her yerden su gelmeye başladı. Deniz her şeyi sildi süpürdü. Denizin önünden tepelere kaçtık. Su da bizle beraber geldi. Herkes korkuyla kaçtı. Herkes çok korkmuştu. Bağıran çağıran, kaçarken düşenler oldu” diye konuştu. “Japonya’da gördüğümüz olayı burada yaşadık” diyen tenke sahibi Ahmet Şakar da şunları söyledi:
“Biz tusunami olayını bilmeyiz. Hep televizyonlarda görürdük. Karşımızdaki tepe tusunami olsa bile bizi korur diye düşünüyorduk. Deniz çekildi. Liman kupkuru kaldı. Balıkçı barınaklarında su kalmadı. Arkadaşları uyardık, ‘Tusunami olabilir, acaba bu su neden çekildi’ demeye kalmadı, büyük bir dalga geldi. Dalgadan sonra sular hızla yükselmeye başladı. Teknelerimizi kurtarmaya çalıştık. Sular çok yükselince tekneleri bırakıp kalenin tepesine kaçtık. Çarşıda büyük bir panik oldu. Herkes kaçmaya başladı. Su göğsüme kadar geliyordu.”
‘Torunum kurtardı’
Yaşadığı felaketi “Korku filmi gibiydi” diyerek anlatan kafe sahibi Rüya Akın da, “Depremden sonra dışarıda bekliyorduk. Bir anda her yerden su gelmeye başlayınca can havliyle direkt Seferihisar yönüne doğru kaçmaya başladık. Ne yapacağımızı bilemedik. Kafedeki eşyaların hepsi hasar gördü. Büyük bir ihtimalle Mayıs’a kadar açamayız. Bu kış Sığacık kale içindeki kafeler açamaz. Masa ve sandalyelerimizin çoğunu farklı farklı yerlerde bulduk” dedi.
80 yaşındaki Negül Canıtez ise kendisini torunu ve oğlunun kurtardığını söyleyerek, “Korkudan oturduğum yerden kalkamadım. Oğlum ve torunum beni dışarı çıkardı. Kapıda beklerken bir anda su geldi. Yaşlıyım, yürüyemiyorum. Su gelince torunum ve oğlum kurtardı beni” dedi.
Tsunami’ye ilk kurban
Sığacık’ta oluşan tsunamide 86 yaşındaki Fatma Erçetin boğularak yaşamını yitirdi. Erçetin’in oğlu yaşananları şöyle anlattı: “İlk sarsıntının ardından annemi ve yaşlı yengemi kapının önüne çıkartıp sandalyeye oturturdum. Anne yürüyemiyor. Ben ve eşim de torunlarımıza ve hayvanlarımıza bakmaya gittik. O sırada dalga gelmiş. Annem o korkuyla ayağa kalkmaya çalışınca yere düşmüş ve bir anda suya batmış. Onun yanında olan yengem ve teyzeme bir şey olmadı.”
