Havlu koymak bile paralı
Çiğdem Yılmaz – Sahil ve plajların özel işletmelere devriyle halkın ücretsiz denize girme hakkı elinden alındı. Bu hukuksuzluğa karşı Yunanistan’da başlayan “Havlunu al da gel” hareketi Türkiye’de de karşılık buldu. Çeşme, Bodrum, Ayvalık, Akyaka, Datça’da seslerini duyurmaya çalışan vatandaşlar, Anayasa’ya göre kamu malı olan plajların, vatandaşa ücretsiz açılmasını talep etti. Benzer talep uzun zamandır İstanbul’un ilçesi Sarıyer’den de yükseliyor. Biz de Kilyos’taki
plajlara gittik. Halkın sahillerini işgal eden işletmeler, bırakın denize girmemize ücret ödemeden sahilde yürümemize bile izin vermedi.
‘Para almak zorundayız’
Vatandaşların şikâyetine neden olan durumu gözlemlemek için ilk gittiğimiz yer Kilyos Nonstop Beach’di. Plaja giriş hafta içi 140, hafta sonu ise 200 TL, otopark ücreti ise 60 TL. Burada bulunduğumuz sürede plaja girenlerin tamamı istenen ücreti ödedi, denize ulaştı. Gazeteci olduğumuzu, plaja girmek istediğimizi söylediğimiz görevli bize “Havlunuzu alıp gelebilirsiniz. Duş, şezlong, şemsiye ve tuvaleti kullanamazsınız. 15 çalışan var, para almak zorundayız. Gördüğünüz gibi gelenler ücrete itiraz etmiyor, edenler genelde avukatlar” yanıtını verdi.
‘Ücretsiz giremezsiniz!
Kilyos sahilindeki Bamboo Beach’de de durum diğerleriyle aynıydı. Plaja girişler hafta içi 140, hafta sonu ise 200 TL. Plaj girişindeki görevli içeri girip bakabileceğimizi ancak ücreti ödeyip plajı kullanabileceğimizi aktardı. Kendisine sadece deniz kıyısında güneşleneceğimizi söyledik. Ancak görevli bunun için de ücret ödememizi istedi. Bu plajdan da denize giremeden ayrıldık.
Yerlisine de ücretli
Kilyos’ta yaşayanlar, yıllık 3000 TL’lik kart çıkararak yaz boyunca bazı plajları kullanabiliyor. Kartın plaj işletmecileri tarafından verildiği belirtildi. Kartsız olanlar plajlara ücret ödemek zorunda. Kilyos’ta 32 yıldır esnaflık yapan Sadık Demir, “Eskiden böyle değildi, şimdi para vermiyorsanız ayağınızı suya sokamıyorsunuz. Gözünüzün önünde deniz
var ama giremiyorsunuz” dedi.
‘350 TL ödeyin, girin’
Nonstop Beach’den yaklaşık 15-20 dakika yürüyerek Solar Beach’e vardık. Bir görevli sahilde yürüdüğümüzü görünce yanımıza geldi ve bilet almamız gerektiğini söyledi. Sadece yürüyeceğimizi söylediğimizde ise “Yürümek kesinlikle yasak” dedi. Havlumuzun yanımızda olduğunu sadece denize gireceğimizi söylediğimizde görevli, “Denize o noktadan girmek için 350 TL ödeme yapmamız gerektiğini” kaydetti. Bu sırada başka bir görevlinin de plaja gelen aile ile tartışmasına tanıklık ettik. Plaja 700 TL ödeyip giren aile, ayrıca şezlong ücreti istendiğinden yakındı.
Bamboo Beach, deniz kenarına havlumuzu atıp güneşlenmemize izin vermedi. Bunun için de ücret ödememiz gerektiğini bildirdi.
Hukuksuzluğa karşı neler yapılabilir?
‘Kıyılar kamunun malıdır’
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, Anayasa’ya göre kıyıların kamunun malı olduğunu hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
“Milli Güvenlik, özel kanunlar ve yalı gibi tarihi eserler dışında vatandaşın kıyı kullanımına sınırlama getirilemez. Tatil köyü, otel, beach, club ve belediye işletmesi adı altında plajlar ücretsiz girişe kapatılamaz. Plajda usulsüz ücret alınması durumunda vatandaşlar Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurarak, bedellerin iadesini talep edebilir. Başvururken ücret öderken şemsiye, duşakabin, şezlong gibi işletmeye ait olan hizmetleri almadıklarını belirtmeleri gerekiyor.”
‘Kolluğa başvurabilirler’
TÜSODER Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yağız Gündoğdu, sadece denizden yararlanmak isteyen kişilerden plajlara girişte ücret alınmasının yasal olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bu hukuksuzluklarla mücadele her kişinin ödevidir. İşletmeler de plajları tel örgü, duvar ya da başka yöntemlerle kapatamaz. Kıyı diye adlandırdığımız deniz çizgisiyle sınır olan doğal kumsal veya taşlık alanın doğal bitiş noktasına kadar herhangi bir yapı veya işlem yapılamaz. Denize girme hakkı engellenen vatandaş önce ilgili belediyeye, sonuç alamazsa İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, valilik ve kaymakamlıklara ve engellere karşı da kolluk kuvvetlerine başvurabilirler.”