Eski AKP’li vekilden Erdoğan’ın sağlığı hakkında çarpıcı iddia: Özal’ı örnek gösterdi
Eski AKP’li Feyzi İşbaşaran, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlığına ilişkin çarpıcı açıklamalar bulundu.
Erdoğan’ı yıllardır tanıdığını söyleyen İşbaşaran, sağlığının iyi olmadığını öne sürdü.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan İşbaşaran, şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan’ın sağlık durumu ile ilgili birkaç şey yazmak istiyorum… Herkes sağlık sorunu yaşayabilir, bu bizi, ailemizi, sevenlerimizi ilgilendirir. Devleti yönetenlerin sağlığı herkesi ilgilendirir. Ben ciddi sağlık sorunu olan Özal ile yakın çalıştım. Tüm sağlık sorununu/ameliyatlarını halkla çok açık paylaştık, çok da doğru yaptık. Halktan çok da olumlu tepkiler aldık. Çünkü, halktan hiçbir şey gizlemedik.
Özal’ın kalp krizi geçirmesini ve Hacettepe hastanesine kaldırılışını halka anında duyurduk. 1.5 Saat süren müdahaleden sonra vefatını tıp heyeti ile birlikte kaleme aldık ve hastanenin önünde basın toplantısı ile tüm Türkiye’ye anında duyurduk. Merhum Başbakan sayın Ecevit’in sağlığı ile ilgili gerek doktorları ve gerekse eşi Rahşan hanım sürekli basına/halka bilgi verdi. Hiçbir şey halktan gizlenmedi.
O zaman sadece AKP Genel Başkanı olan sayın Erdoğan’ın Ecevit’in sağlığı ile ilgili söyledikleri Google’de var. Eski Cumhurbaşkanı sayın Süleyman Demirel’in sağlık durumu da hiç halktan saklanmadı, günü gününe halka bilgi verildi. Keza, sayın Erdal İnönü’nün sağlığı ile ilgili bilgiler halka açıklandı.
Sayın Erdoğan herhangi bir vatandaş olsaydı kimse sağlığı ile ilgilenmeyecekti ve haber de almazdı. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı/Başbakanı’ın sağlığı elbette herkesi ilgilendirir ve haber de olur. Sosyal medyada spekülasyon da olur. Bunun önüne geçmenin yolu şeffaflıktır.
Özal ile Paris’e Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın daveti üzerine gitmişti. Görüşmede Mitterrand: Sayın Özal siz de çok sağlık sorunu yaşadınız. Bana dün kanser teşhisi konuldu, bunu yarın açıklayacağım. Özal çok üzüldü ve Mitterrand’ı Türkiye’ye tatile davet etti.
Bizden sonra Mitterrand’ın kanser olduğunu açıkladı. 3 ay sonra Antalya/Simena tatil köyünde 5 gün misafir ettik, çok da memnun kalmıştı. Özal’a: ‘Bu dostluğunu hiç unutamam’ demişti. Her ikisine Allah rahmet etsin. Ne kadar set siyaset yaparsak yapalım, hiçbirimiz rakibimizin sağlığı üzerinden siyaset yapmayız, en azında ben böyle düşünüyorum. Hepimiz sağlıklı olalım ve öyle siyaset yapalım.
Sayın Erdoğan’a gelince;
Sayın Erdoğan’ın hastalığını, 2011’deki kolon kanseri teşhisi ile bir ameliyat olduğunu ve kalın bağırsağının 25 santiminin alındığını ve kemoterapi gördüğünü biliyoruz (Yanılıyorsam düzeltsinler) Makam aracında fenalık geçirdiğini de biliyoruz.
Sayın Erdoğan’ı 30 yıldır tanırım. Son bir yılki sağlığının iyi olmadığını televizyon görüntülerinde anlıyorum. Yürümekte zorluk yaşıyor. Sarayın kendi yayınladığı canlı görüntülerde bir zihin bulanıklığı, uyku hali ve nefes almakta zorlandığı görüntüleri hep beraber gördük.
Sayın Erdoğan büyük sağlık imkanları içinde imkansızlıklar yaşıyorsunuz. Etrafındakiler, “Bakın yürüyor, haftanın üç günü basketbol oynuyor” videoları ile hem sayın Erdoğan/ailesini ve hem de halkı aldatıyorlar. Doğru olan:Sayın Erdoğan’ın dinlenmesi ve tedavisinin sürmesidir.
Sayın Erdoğan; sizin sağlığınızı yalnız muhalefet merak etmiyor, sizin partilileriniz ve tüm Türkiye merak ediyor. Çünkü siz ülkenin Cumhurbaşkanısınız. Sosyal medyada hoş olmayan mesajlar olabilir,savcılığa başvuracağınıza kendiniz çıkıp halka bilgi veriniz.
Sayın Erdoğan, sağlığınız ile ilgili sosyal medyada densiz yorumlar olabilir. Bunlardan 30’u hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmanız yanlış. Bir Cumhurbaşkanı bunu yapmamalı, etrafınızdakilerin dolduruşuna gelmeyiniz. Halka doğru bilgi verip geçip gidiniz.
Sayın Erdoğan, 2011’de karın ağrısı şikayeti ile bir programı terk etmek zorunda kaldığınızı Twitter hesabımda yazmıştım. Genel Başkan yardımcınız Hüseyin Çelik TV canlı yayında hakkımda suç duyurusunda bulunacağını söylemişti ve siz 2 ay sonra ameliyat olmuştunuz.
Bu ameliyattan sonra bir ameliyat daha geçirmiştiniz ve siz sağlığınıza kavuştunuz. Hakkımda soruşturma açtırmaktan da vazgeçtiniz.
Sayın Erdoğan, etrafınızdakilere inanmayınız. Onlar sizsiz ‘Ne yaparız’ telaşındalar. Sadece eşinizi ve çocuklarınızı dinleyiniz ve tedavi ise tedavi, dinlenmeyse dinlenme tavsiyelerine uyunuz. Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı, size de bize de kalmaz.”