Saffet ÇalışkanYazarlar

EMEKLİ AYLIĞINI BELİRLEYEN BAŞLICA UNSURLAR

Sevgili okuyucularımız  bu günlerde haklı olarak EYT çalışma
hayatımızın gündemini  oluşturmaktadır. O nedenle bu hafta da konumuzu
buna ayırmak istiyorum. EYT bu haliyle yasalaşırsa kim ne kadar emekli
aylığı alır, daha doğrusu emekli aylığını etkileyen unsurları sizlerle
paylaşırsak sanırım konu daha iyi açıklığa kavuşmuş olacaktır.
8/9/1999 tarihinden önce sigortalılığı başlayan ve kademeli emeklilik
yaşına tabi olanlar için Sayın Cumhurbaşkanımızca “herhangi bir yaş
koşulu olmayacak” şeklinde yapılan açıklama ile birlikte kadın
sigortalılar 20 yıl, erkek sigortalılar ise 25 yıl sigortalılık
süresini doldurmaları ve 5.000 gün prim ödemeleri şartıyla yaşlılık
aylığından faydalanabilecekler. (Bu sigortalıların tabi oldukları prim
gün sayıları 5.000 ila 5.975 gün arasında değişmekle birlikte bu
şartın devam edip etmeyeceği bu aşamada bilinmemektedir.)

Bu açıklamadan sonra EYT’lilerin merak ettiği en önemli konu,
kendilerine bağlanacak olan aylığın miktarı. Hemen belirtelim ki, 7431
sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile sigortalılara ödenecek en düşük
aylık miktarı 5.500 TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, EYT’lilere
ödenecek aylık miktarı 5.500 TL’den az olamayacaktır.

EYT’lilerin büyük çoğunluğunu, hizmet akdine tabi çalışanlar işçiler
(4/1(a) kapsamındaki sigortalılar) oluşturmaktadır. o nedenle  Bu
günkü yazımızda 5510 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesi uyarınca
4/1(a) kapsamında sigortalı olanların aylıklarının nasıl
hesaplandığını kısaca anlatmaya çalışacağım.Sanırım şu anda zihinleri
çok kurcalayan   ne kadar emekli aylığı bağlanır sorusu  biraz
aydınlanmış olacaktır.

5510 sayılı Kanunla 4/1(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanacak
sigortalıların aylık hesaplama sistemi değiştirilmiştir. Bu kişilere
bağlanacak aylıklar için üç ayrı dönemde yürürlükte olan kurallara
göre hesaplanan aylıklar, bu dönemlerde geçen gün sayılarına
orantılanmakta ve her bir dönem için bulunan kısmi aylıklar toplamı,
sigortalıya ödenecek nihai aylığı belirlemektedir.

1. Dönem: 2000 yılından önceki sürelere ilişkin aylığın miktarı,
sigortalının 2000 yılından önceki son 5 yıl veya 10 yıllık prime esas
kazançlarına göre tespit edilen gösterge rakamının, memur aylık
katsayısı ve aylık bağlama oranının (sigortalının toplam prim ödeme
gün sayısı ve aylık bağlanması talebinde bulunduğu tarihteki yaşına
göre tespit edilir) çarpımına göre,

2. Dönem: 2000 ila 2008 Ekim arasında geçen sürelere ilişkin aylığın
miktarı, 2000 ve daha sonraki yıllarda ödemiş oldukları primlerin her
yıla ait enflasyon (TÜFE) ve gelişme hızı (GH) ile güncellenmiş
kazançlar toplamının bu dönemdeki gün sayısına bölümüyle bulunan
ortalama aylık kazancın toplam prim ödeme gün sayısına göre belirlenen
aylık bağlama oranına ile çarpımına göre,

3. Dönem: 2008 Ekim sonrasında geçen sürelere ilişkin aylığın miktarı
ise, 2008 Ekim (dahil) ve sonraki yıllara ait prime esas kazancın ait
olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için,
her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı (TÜFE oranının tamamı ile
GH’nin % 30’unun toplamından oluşan katsayı) ile güncellenen kazançlar
toplamının belirtilen tarihten sonraki prim ödeme gün sayısına
bölünmesi suretiyle bulunan günlük kazancın 30 katı ile yine toplam
prim ödeme gün sayısına göre belirlenen aylık bağlama oranının
çarpımına göre, hesaplanmaktadır.

Her bir dönemde aylığın miktarını belirleyen prim ödeme gün sayısı ve
ortalama prime esas kazanç tutarı olmak üzere iki ana unsur
bulunmaktadır. 2000 yılında önceki sürelere ilişkin aylığın
hesaplanmasında sigortalıların 50/55 yaşından sonraki her bir yıl için
aylık bağlama oranının 1 puan artırılması da bu döneme özgü ayrı bir
düzenlemedir.

Dönemler itibariyle kullanılmakta olan yöntemlerde; aylık bağlama
oranlarının tespiti, kazançların güncellenmesi ve alt sınır aylık
uygulamaları birbirinden farklı kurallar içerir. Bu nedenle,
sigortalının toplam prim ödeme gün sayısı, sigortalı hizmetlerinin
geçtiği dönemler ve bu dönemlerde geçen prime esas kazanç düzeyleri
bağlanan aylığın miktarını değiştirdiğinden, her bir sigortalı için
hesaplanan aylık miktarı doğal olarak birbirinden farklıdır.

Şunu da ifade edelim.1 Aralık 1989 tarihinde çalışmaya başlayan
sigortalıya, 2023 Ocak ayı için verilen % 30 oranındaki artış ile
birlikte asgari kazanç üzerinden 7 bin lira, azami kazanç üzerinden
ise 29 bin 567 TL aylık bağlanabilecektir. Yani emekli maaşını
belirleyen en önemli faktörlerden birisi de, yatırılan prim tutarıdır.

Gerek prim ödeme gün sayıları ve  gerekse prime esas kazanç
düzeylerine göre  değişmek üzere;EYT kapsamında  emekli olanlar 5.500
TL ile 29.567 TL arasında aylık alabilecekler. Erken emekli olunan ay
sayısı ile kişilerin aylık hesabına esas olan kazançlarına göre
hesaplanan aylık miktarları çarpıldığında ise EYT’lilerin
kazanımlarının ne denli büyük olduğu görülecektir.

Bu durumda,Primleri sürekli asgari ücretten ödenmiş olanlar için
öyle gözüküyor ki,  9.810 gün ve daha az prim ödemiş olan sigortalılar
alt sınır aylığı alacaklar.Bu da bir hayli dikkat çekici değil mi?

Burada şunu da ifade etmek isterim ki;  tartışılması ve çözülmesi
gereken en önemli husus, asgari kazançtan da olsa 27 yıldan fazla prim
ödemiş olan bir sigortalı ile 10 yıl prim ödemiş olan bir sigortalıya
aynı alt sınır aylığının ödenecek olmasının, doğru olup olmadığıdır.
Sevgili okuyucularımız EYT ile ilgili yasanın Şubat ayında
yasalacağı görülmektedir O nedenle yasa çıkmadan  SGK ya tahsis
talebinde bulunmaya gerek yok. Yasalaştıktan sonra herkes durumunu
çıkacak yasaya göre değerlendirip ona göre tahsis talebinde bulunması
daha uygun olur.
Aksaray da Toprak otelin altındaki  emeklilik ofisimizde sosyal
güvenlikle ilgili konularda sizlere yardımcı olunmaktadır. İrtibat
telefonumuz 0 532 541 02 70
Gelecek hafta yie güncel konularda sizlerle buluşmak üzere üzere
hoşça kalın efendim.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu