Cumhuriyetçiler, Trump’la yollarını ayırmaya hazır mı?
“Büyü bozuldu mu?“. “Yıllarca Trump’a destek veren, Amerikan halkının seçim sistemine, kamu görevlilerine, hukukun üstünlüğüne ve gerçeklere inancını paramparça edişine sessiz kalan Cumhuriyetçi Parti’nin ana akım politikacıları, sonunda onunla yollarını ayırmaya karar verdi mi?”
Guardian gazetesinin ABD muhabiri Tom McCarthy, ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerikan Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçi Parti’den 10 Kongre üyesinin da desteğiyle “azledilmesi” yani yargılanmak üzere Senato’ya gönderilmesi sonrası değerlendirmesine bu soruyla başlıyor.
Tom McCarthy, içinde yanıt da barındıran sorularını, “Sabırları taşıran, geçen hafta Trump tarafından kışkırtılan isyan sonucu Kongre’de biri polis beş kişinin ölümü mü oldu? Yoksa yakınlarda Georgia eyaletinde kazanmayı umdukları iki çok önemli sandalyeyi kaybetmeleri mi?” diye sürdürüyor.
McCarthy son olarak bir çok büyük ABD şirketinin bağışlarını durdurduğunu açıklamasının, ya da Amerikan halkının yüzde 74’ünün Kongre baskınını sert bir şekilde kınadığını gösteren kamuoyu yoklamalarının da Cumhuriyetçi politikacıları etkilemiş olabileceğine işaret ediyor.
Cumhuriyetçiler hangi işaretleri veriyor?
Soruların kaynağındaki önemli bir haber ilk olarak New York Times gazetesinde sonra bir çok medyada dün sabah yayımlanan bir haber oldu.
Haberde son Georgia senato seçimleriyle Senato’nun kontrolünü kaybeden Cumhuriyetçilerin üst meclisdeki lideri Mitch McConnell’ın, partinin ayakta kalabilmesi açısından artık Trump’tan kurtulma zamanının geldiğini düşündüğü ve Trump’ın ikinci kez azledilmesini alttan alta desteklediği kaydediliyordu.
Guardian muhabiri, “McConnell, Trump’ın karşısına geçti” başlığının bile kendi başına henüz tam olarak gerçekleşmemiş bile olsa Cumhuriyetçilerin kopuşunun başladığının işaretini verdiğini söylüyor.
Ama Cumhuriyetçilerin Trump’tan desteklerini çektiğine dair birçok başka işaret de sayıyor:
Temsilciler Meclisi’ndeki üçüncü en kıdemli Cumhuriyetçi olan, liberal kanada hiç bir yakınlığı bulunmayan, eski başkan yardımcısı Dick Cheney’in kızı Liz Cheney’in, Trump’ın azli yönünde oy kullanaması bunların başında geliyor.
Cheney dünkü oylama öncesi tutumunu açıklarken “Bir ABD başkanının görevine ve anayasaya bağlılık yeminine bu kadar ihanet ettiği hiçbir zaman görülmedi” demişti.
George W. Bush ve Donald Trump yönetimlerinde adalet bakanlığı yapmış ve Trump’ın çok yakınında yer almış bir isim olan William Barr da geçtiğimiz günlerde aynı sertlikteki bir açıklama ile onu görevine ihanet etmekle suçladı.
Muhafazakar siyasi strateji uzmanı Mike Murphy, son podcastında 100’den fazla Cumhuriyetçi Parti yetkilisi ve sempatizanının, Trump’ı derhal istifa etmeye çağıran bir mektuba imza attığını söyledi ve “Şimdi parti içinde bir iç savaş başlayacak” dedi.
Uzun zamandır Cumhuriyetçilere danışmanlık yapan bir başka isim Steve Schmidt’in Trump yüzünden partiden ayrılması da bu değerlendirmeyi destekleyen bir gelişmeydi.
Guardian muhabiri Tom McCarthy’nin dikkat çektiği bir diğer nokta, ömrü boyunca Cumhuriyetçilere milyonlarca dolar bağış yapan kumarhane patronu ve önde gelen bir lobici olan Sheldon Adelson’un, bu hafta ölmeden önce Kongre’yi basan bazı ırkçı Trumpçıların “Auschwitz Kampı” tişörtlerini görünce partiye desteğe son vermesi. McCarthy bu gelişme için, “önemli bir darbe” diyor.
Cumhuriyetçilerden Kongre baskını sonrası para desteğini kesen büyük bağışçılardan bir diğeri Home Depot şirketinin kurucusu milyarder iş adamı Ken Langone.
Ayrıca American Express’ten Amazon’a, Goldman Sachs’dan Bank of America’ya, Google, Facebook, Mariott ve Walmart’ın da dahil olduğu bir dizi dev şirket Kongre saldırısı sonrasında yaşananların iş hayatını olumsuz etkileyeceğini düşünerek siyasi bağışlarını durdurduklarını açıkladılar.
Tom McCarthy’ye göre Cumhuriyetçilerin Trump’tan kopuşunda basit siyasi hesaplar da önemli rol oynamış olabilir. Trump’ın Atlanta, Philadelphia ve Omaha gibi yerlerde Cumhuriyetçilerin desteğini kaybetmesi sonrası, 2022’deki Kongre ara seçimleri ya da 2024’deki başkanlık seçimlerinde partiyi zafere taşıma ihtimali de artık sorgulanıyor.
‘Hala tam kopuş gerçekleşmedi ‘
Analizde Trump ile partinin kopuşunun gerçekleştiğini söylemek için hala erken olduğu da not ediliyor.
Trump’ın hala seçilmiş Cumhuriyetçiler, eyalet yöneticileri ve Cumhuriyetçi taban içinde kayda değer bir desteğe sahip olduğu da hatırlatılıyor:
“Bir seçim yalanı üzerinden Kongre’de kan döküldükten sonra bile Temsilciler Meclisi’nde 137 Cumhuriyetçi bu yalanı destekleyen yönde oy kullandı. Bir çok Cumhuriyetçi Trump’ın ikinci kez azledilmesine şiddetle karşı çıktı.”
“Bununla birlikte ikinci azil sürecinde Trump’ın suçlu olup olmadığı konusunda oy kullanacak senatörlerin bazıları, 2024 seçimlerinde başkan adayı olmak istiyor. Trump’ın ayak altında olmaması işlerini çok kolaylaştıracaktır.”