Sağlık

Biyokimya Uzmanı Soner Yeşilbaş’tan ‘Kıyamet varyantı’ uyarısı

Dünya, 2019’un son aylarından bu yana yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi ile mücadele ediyor. Covid-19’a karşı aşılama çalışmaları devam ederken, ortaya çıkan yeni varyant türleri de endişe yaratıyor.

Son olarak geçtiğimiz günlerde yapılan araştırmalar sonucu, koronavirüsün yeni bir varyantının daha ortaya çıktığı iddia edildi. İngiltere’de tanımlanan ve ‘Kıyamet varyantı’ olarak adlandırılan ‘Doomsday Varıant’ını, Biyokimya Uzmanı Soner Yeşilbaş Cumhuriyet‘e anlattı.

‘KIYAMET VARYANTI’ UYARISI

İngiltere’nin açıklayıp, üstünde çalıştığı kıyamet günü varyantı nedir?

Maalesef, “varyant” kavramının karaborsa kirli yüzü de mevcut. Ticari ve endüstriyel yönü yadsınamaz düzeyde gelir kaynağına dönüşmüş aşı üreticilerinin birbiriyle yarış ve savaşları, virüsle savaşın önüne geçmiş durumda. Dünyada hala aktif olarak uygulanan önde gelen aşı markaları; Pfizer Biontech(RNA aşısı), ModeRNA(RNA aşısı), Sinovac-CoronaVac (inaktive aşı), Oxford-AstraZeneca (vektör aşı), Jannsen (vektör aşı), Sputnik (vektör aşı) arasındaki ticari rekabetin bir etkisi olarak bilim dünyasında zihin bulanıklığı yaşandığı kanaatindeyim.

Varyantın bulaşıcılığı hakkında bir yorum yapmak mümkün mü?

Koronavirüs, varyantlar üzerinden hastaların kabusu. Bu varyantlardan en dikkat çekeni ise 4. dalganın baş aktörü olarak anılan Delta varyantı idi.

Vaka artışlarına bilimsel yaklaşım gösterilmediği için ve sadece fail kovalandığından, Delta varyantı uzunca süre başaktör koltuğunda oturduktan sonra artık yeni varyantların ismi eskisini unutturacak hızda. Böylelikle “kıyamet varyantı” ortaya atıldı. Halbuki tüm varyantlar ‘kıyamet’, ve maalesef koronavirüsle mücadele hala finish bandını göğüslemekten uzak. Dünya çapında bilim insanlarının önemli bir kısmı bunu doğruluyor.

‘NİHAİ VARYANT’

‘Kıyamet varyantı’ tabiri, Prof. Zhengli’ nin, Covid’in en sonunda Wuhan’dan gelen orijinalinden 600 kat daha bulaşıcı bir varyanta dönüşebileceğini iddia etmesinden sonra ortaya çıktı. İsrail’deki bir laboratuvar ise, doğru mutasyon gerçekleşirse Covid’in çok daha hızlı yayılabileceğini ortaya attı. Bu arada, ABD’de Delta ve Lambda sularından daha kötü yeni bir Covid varyantının ortaya çıkmasından korkulduğu da iddialar arasında. Amerika’daki vakalar tekrar artarken, epidemiyologlar, “daha fazla vaka eşittir daha fazla varyant, o da eşittir daha kötü gidişat” diyerek yukarıda bahsettiklerimi başka kelimelerle ifade ediyorlar. Amerika’da bir kanalda dinlediğim bir epidemiyolog, “Bir sonraki varyant, kortikosteroidlerden fayda görmeyen Delta olabilir” dedi. Umarım haklı çıkmaz. Kortikosteroidler bu enfeksiyondaki sitokin fırtınasında klinisyenlerin elini güçlendiren en önemli ilaçlardan biri.

Yukarıdaki senaryolar, komplo teorileri değil, bizzat 2 yıldır dünyanın başına bela olmuş bir hastalığa inanmak zorunda kaldıysak, bundan sonra inanılmaz hiçbir şey yoktur. Sırf bu sebepten hastalığın ilk duyurulduğu Çin Halk Cumhuriyeti Wuhan’da üçü belirti veren ve beşi vermeyen toplam sekiz yeni vaka bildirimiyle bile alarma geçilmesi, konunun ne ciddiyette ele alındığını gösteriyor. Şehrin sağlık yetkilisi, şehrin 11 milyon sakininin tamamı için “hızlı bir şekilde kapsamlı nükleik asit testi başlattığını” söyledi. Tüm bunlar bize savaşın bitmediğini gösteriyor.

‘YAMAN ÇELİŞKİ’

Birtakım bilim insanları varyantın asılsız olduğunu iddia ediyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Katie Davis isimli muhabirin 5 Ağustos 2021 tarihli bir haberinde Prof. Dr. Shi Zhengli’ nin, People’s Daily’ye şunları söylediği iddia edildi:

“Enfekte vakaların sayısının çok fazla olması koronavirüsün mutasyona uğraması ve seçilmesi için daha fazla fırsat sağladı. Yeni varyantlar ortaya çıkmaya devam edecek.”

Ayrıca başka bir yabancı gazetenin internet sitesinde yakın zamanda Oxford-AstraZeneca Aşı Direktörü Profesör Andrew Pollard, “Veriler, Covid aşılarının, virüsün bulaşmasını önlemektense, hastaneye yatışları engellemekte daha başarılı olduğu yönünde. Aşılarda şimdiye kadar gördüğümüz şey, hastaneye yatış ve ölüme karşı koruma, hafif enfeksiyona karşı korumadan çok daha yüksek olması” demişti.

Biyokimya Uzmanı Soner Yeşilbaş

Yakın zamanda konuşan bu iki profesörün bu konu dışındaki öneri ve kaygıları çok benzer. Aşılamayı öneriyorlardı, yeni varyantlara hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtiyorlardı. Benim gördüğüm çelişki ise şöyle: Aşıların, hastalığın yayılımını engellemediğini ancak hafif atlatılmasını sağlayarak hastaneye yatışları azalttığını öne süren Pollard ile, virüsün mutasyonlara uğraması ve korkunç varyantların ortaya çıkmasının sebebi aşılanmama olduğunu öne süren Zhengli’ den biri yanılıyor olmalı. Prof. Shi Zhengli varyantların sebebini “enfekte insanların sayısının fazla olması” olarak görüyor.

Prof. Andrew Pollard ise aşının enfekte insan sayısını azaltmadığını söylüyor. Üstelik hastalığı hastane dışında hafif atlatan aşılı kişilerin hastalığı daha fazla insana bulaştırma ihtimali de hiç azımsanacak gibi görünmüyor. Yani aşılanmayı öneren bu iki profesörün söylediklerini üst üste koyduğumuzda, korkunç yeni varyantlarının sebebinin “aşılanma” olduğu sonucu ortaya çıkar ki, asıl kıyamet senaryosu bu olurdu. Bir an için bu iki profesörün söylediklerinden doğal olarak ortaya çıkan sentezin doğru olduğunu varsayarsak, aşıların hafif enfeksiyonu engellememesi halinde, bir varyant, aşının hedeflediği bölgeleri yenilemek ve mutasyonla değiştirmek zorunda kalacak. Bu ise mRNA aşılarında daha yüksek olasılık olacak. Çünkü mRNA aşıları orijinal virüse ait tek protein yapısı olan “spike proteini”ni içeriyor.

Ancak inaktif virüs içeren aşılar (Sinovac, CoronaVac) ise virüse ait “dört yapısal protein” olan spike (S), zarf (E), membran (M) ve nükleokapsid (N)” gibi çeşirti viral hedefleri bağışıklığımıza tanıtıyor ve bu dörtlünün de aynı virüs üzerinde mutant halde olması olasılığı çok düşük olacak. Yani bir kişi aşı olmaya karar verdiyse, bu aşının inaktif virüs (Sinovac) olması en makul yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu sayede hem bireysel ölçekte hem de yeni varyant tehditlerini azaltma anlamında inaktif virüs kullanımını makul aşı tercihi olarak değerlendirmek daha akla yatkın.

AŞI VE İLAÇ ENDÜSTRİSİ

Mirror Gazetesinin iddiasına göre pandemi sürecini Eylül sonuna kadar bitireceğiz. Sizce pandeminin bitiş süreci ne zaman olacak?

Pandeminin ne zaman biteceği, Dünya ölçeğinde pandemiyi gelir kaynağına dönüştürmüş kişi ve kurumların kararına bağlı.

Haber: Senanur Yıldırım

Hürtürk Haber

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu