Bir ailenin aylık temel ihtiyaçları son bir yılda 1348 TL zamlandı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun her ay düzenli olarak yaptığı açlık-yoksulluk araştırması, 2020 Kasım’da dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) aylık 34 TL artarak 2 bin 516 TL’yi aştığını ortaya koydu. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) aylık 112 TL birden artarak 8 bin 197 TL’ye ulaştı.
Böylece bir ailenin aylık zorunlu harcamaları 2019 Kasım’da 6 bin 849 TL iken 2020 Kasım’da 8 bin 197 TL’ye yükselmiş oldu. Bekâr bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise, Kasım 2020 itibarıyla aylık 3 bin 73 TL’ye yükseldi.
Araştırmada ayrıca, tavuk fiyatlarının aylık bazda yüzde 13.90 zamlandığı belirtildi. Sakatat ürünlerinden (ciğer, yürek, böbrek) dana ciğerinin fiyatının kasımda da arttığını, neredeyse kilogram fiyatının kuşbaşı et fiyatlarına ulaştığına dikkat çekildi. Türk-İş, “Dar ve sabit gelirli kesimlerin daha fazla fedakârlığa takati yok” açıklamasını yaptı.
ASGARİ ÜCRET İÇİN İLK TOPLANTI 4 ARALIK’TA
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, 2021’de uygulanacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını 4 Aralık’ta yapacağını duyurdu.
Asgari ücreti, yasa gereği 5’er işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Bu komisyonda, işveren tarafını TİSK, işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türk-İş temsil ediyor.
YERLİNİN DOLARA HÜCUMU SÜRÜYOR
Ekonomi yönetimi değişimi sonrasındaki iyimserliğe rağmen yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatı iki haftada 3.9 milyar dolar arttı. Yıl başından bu yana artış 34.5 milyar dolara ulaştı. Yerlilerin döviz alımı kuru da artırıyor.
Uzmanlar, ekonomiye ve siyasete güven sorununun ve TL mevduat faizinin uzun süre enflasyonun altında kalmasının dövize hücumda etkili olduğunu, ekonomi yönetimindeki değişim sonrasında yaşanan kur ve altın fiyatı düşünün de alım fırsatı olarak görüldüğüne işaret ediyor.
Öte yandan Merkez Bankası’nın kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısı özetlerinde, “Döviz kurlarının yanı sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmeler özellikle gıda ve temel mal gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilemekte” denildi.