Türkiye Varlık Fonu’nun TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporununun gerekçesi açıklandı
Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) yasal süresi geçmesine karşın yaklaşık 3 aydır TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporunun gelmemesine gerekçe olarak “Covid-19 salgınının olumsuz etkileri” gösterildi.
Salgın döneminde bizzat TVF bünyesinde anlaşmaların imzalandığına dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Cumhurbaşkanlığının siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin bürokratik zorunluluklara engel oluşturması inandırıcılıktan uzak. Cumhurbaşkanlığı’nın bahanesine TBMM’nin alet edilmesi utanç verici” dedi.
BİLGİÇ YANITLADI
CHP’li Özel, fonun denetim sürecinin gecikmesi üzerine yasal mevzuatta ekim ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi gereken denetim raporunun yaklaşık 3 ay geçmesine karşın neden gelmediği konusunda TBMM Başkanlığı’na başvurdu.
Özel’in başvurusu üzerine TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “İlk denetim aşaması olan bağımsız denetimin 2020 yılı ağustos ayı itibarıyla tamamlandığı, ancak içinde bulunduğumuz Covid-19 salgınının olumsuz etkileri sebebiyle, denetimin ikinci aşaması olan Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilecek alanlarında uzman merkezi denetim elemanları tarafından yapılacak denetim sürecinin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu, TBMM’nin denetim yetkisini geciktiren bir durumdur. Kanunlarda öngörülen usullere veya öngörülen sürelere uyulmaması halinde ilgililer hakkında özel bir yaptırım uygulanabilmesi, ancak kanun koyucunun bu yönde bir düzenleme yapmış olması halinde mümkündür. Bu konuda bir yaptırım öngörülmemiştir” dedi.
‘HESAP VERİLMİYOR’
Verilen yanıtı değerlendiren CHP’li Özel, “Haziran ayında pandemiyle mücadele sürecinde iktidar partisinin ‘yeni normal’ olarak ifade ettiği bir döneme girilmiş, iktidar partisi genel başkanı mitinglerden açılışlara, partisinin il kongrelerinden çeşitli etkinliklere kadar bir dizi halka açık programda yer almıştır. Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin, Cumhurbaşkanlığı’nın yerine getirmesi gereken bürokratik zorunluluklarına bir engel oluşturduğu iddiası inandırıcılıktan uzaktır. AKP’nin il ve ilçe kongrelerinin yapıldığı, TBMM’nin çalıştığı, Sayıştay’ın tüm denetimlerini yerine getirebildiği bir dönemin TVF’nin denetimine engel olması mümkün değildir. Kaldı ki bizzat Varlık Fonu’nun toplantılar yaptığı, anlaşmalar imzaladığı bir dönemden bahsediyoruz” dedi.
Özel, Saray rejiminin denetlenmediği, hesap vermediği ve kendisinden başka kimsenin söz hakkının olmadığı bir rejim yaratmak istediğini kaydetti.